18 Ağustos 2009 Salı

Hamilelik Çatlaklarını Önleme... En azından benim yaptıklarım :)

Hep rejim hep diyet lafları nereye kadar, biraz da faydalı bilgiler vermek lazım. Kilo alıp vermejkten dolayı kalçamda ve bacaklarımda çatlaklarım var. Dedim ki kendi kendime, kilo değişimleri nedeniyle çatlayan hamilelikte kimbilir ne hale gelir. Bu işlerin biraz da genetik olduğunu bildiğimden hemen anneme koştum, şekil üzerinde inceleme yaptım :) Annemde çok olmamakla birlikte birkaç tane olması beni derin düşüncelere saldı, önlemlerimi sıkı almalıyım, gerisi Allahtan diye düşündüm.

Doktorum PREGNACARE diye bir krem önerdi ve 4. aydan itibaren kullanmaya başlayabilirsiniz, daha önce gerek yok dedi. Fakat ben durur muyum, 2. aydan itibaren hemen kullanmaya başladım, deri yumuşasın hazırlık olsun diye. 1 kutuyu sabah akşam sürerek 2 ay içinde bitirdim. Ama internetten araştırmalara da devam ettim. SKİN DOCTOR isimli ürünün pek çok tavsiye aldığını gördükten sonra bir kutu da ondan aldım. Günde 1 defa sabahları kalkar kalmaz olmak üzere bolca sürdüm. Haftada 1 defa da banyodan sonra bebe yağıyla yağlı güreş müsabakasına çıkacakmışcasına yağlandım:)



Fakaaaaat, Amerikadan bir arkadaşımın gönderdiği TUMMY BUTTER içlerinde en beğendiğim ürün oldu. Yoğun kakao kokusuna sahip bir krem, kokuya hassas olanlar kullanamaz ama ben bayılarak kullandım. Sabah Skin Doctor, akşam da bolca Tummy Butter... Üstelik de fiyatı Amerikada hayli ucuz, giden gelen birine sipariş verilebilirse şahane olur, Türkiye'de ise internetten 30-40 TL civarında bir rakama sahip olabiliyorsunuz.



Çok şiddetle tavsiye ediyorum, kremlenmek için biraz emek verdim ama değdi doğrusu, oldukça kilo almama rağmen karnımda tek bir çatlağım yok. Diğer bölgelerimde ise yeni çatlak oluşumları engellendi, bi tane bile yeni çatlak olmadı yani.

Arkadaşlarımdan bliyorum, üşendiler, sürmediler, göbekler iyice çıktıktan sonra jetonlar düştü ama iş işten geçmişti. Şimdi tonla para harcıyorlar yok lazer yok kremler geçsin diye ama hafiflemekle birlikte hiçbirinin çatlağı geçmedi.


Benden küçüüüük bir tavsiye, çatlak olmaması için erken krem kullanmaya başlayın.



NOT: Yukarıda söylediğim gibi hiç hamilelik çatlağım yok, dedim ya ben çok iyi bir kullanıcıyımdır... :)

16 Ağustos 2009 Pazar

Hafta Sonu Eziyeti



Önceki yazımda belirttiğim üzere diyetteyim. Çalışan bir bayan olarak hafta içi benim için çok daha rahat geçiyor, öğle yemeğim çeşit çeşit hazır, istediğimi-uygun olanı seçiyorum. Saati belli, ara öğünlerimi filan ayarlayabiliyorum. Ama hafta sonu evde küçük bir cadı ve iştahlı bir kocayla çok zor geçiyor. :)

Ama gene de başardım ve diyetimi bozmadım(sayılır). Kendimle gurur duyuyorum, hemen anlatayım, madem gerçek hayatta kimseyle paylaşamıyorum bari buraya yazayım. Cumartesiden başlayayım. Sabah canım kociş sucuklu yumurta istedi. Koca bir tava yaptım 2 yumurtalı-salçalı ve tek bir lokma yemedim. Penir ekmek domatesime dayandım :)

Öğlen vakti gene acıkma belirtileri gösteren kocama büyük bir tabak makarna yaptım, hem de tereyağlı domates ve küçük kuşbaşı etli, oof of mutfağı sardı vallahi koku, ama tadına bile bakmadım nası olmuş diye, paşa paşa zeytinyağlı fasülyemi yedim. Akşam ise yemek yiyemeden misafirliğe gittik, giderken de elimiz boş olmasın diye çikolatalı-karamelli pasta aldık. Orda da iki çeşit börek, bi de elmalı pasta vardı, hiçbirini yemedim, açlıktan bayılacaktım kendi getirdiğim pastadan bi çatal yedim, çok ısrar ettiler ama kandıramadılar beni, en sonunda domates salatalık peynir biraz da ekmek getirmek zorunda kaldılar:)

Pazar da kahvaltıda omlet yemedim, öğlen tereyağlı-salçalı et yemeği yemedim, akşam da kocam dışardaydı, ben de rahat rahat çorbamı içtim :)

Yani AFERİN banaaaa....

Ben daha önce hiç böyle olmadım, hiç dayanamazdım, bişey olmaz diyenlere ay peki o zaman azıcık yiyeyim derdim. Teşekkürler mevsimlerdenroma.blogspot.com , bana gereken gazı verdi, yol gösterdi. Link eklemeyi henüz bilmiyorum, bilsem hemen ekliycem

13 Ağustos 2009 Perşembe

Kısa bir hikaye...

Hikayenin başlangıcı abimin doğumuna denk düşüyor :) Nasıl demeyin anlatacağım... Abim çok zayıf doğmuş, çok da iştahsız bir bebekmiş. Kimseler birşey yediremezmiş ve çok sıkıntı çekmişler. Annem de ikinci çocuğunun iştahlı olasını çok istemiş. Bilin bakalım ikinci çocuk kim?:)Kendimi bildim bileli hep hafif balık etli olmuşumdur. Yani hiç bir deri bir kemik olmadım. Bebeklikten beri çok iştahlıymışım, hiç bir besini reddetmezmişim, ailem de o gazla yedirdikçe yedirmiş. Hafif kilolu bir çocukluk, derken hormonların çalışmasıyla şişman bir blu çağı, sonra genç kızlığın etkisitle rejime başlama ve manken gibi olma (boyum 1.69, fena değil yani), daha sonra boşverme (iş sınavları stresi) ve balık etli-en sonunda şişman kiloma dönme....

Sıkıntılı dönemlerim oldu, mutluluğu-mutsuzluğu yemekte aradım. Evden çıkmak istemedim, insanlarla görüşmek istemezdim, alışveriş benim için eziyet olmuştu. Ha o kadar da obez değildim canım, 72 kiloydum ama sonuçta şişmandım yani :

Asıl hayatımdaki büyük kararları 2006 yılında aldım.
Dedim ki kendi kendime, yeter artık silkin ve kendine gel. Bir spor salonuna yazıldım ve rejime başladım. Akşam yemeklerinde salata, çorba veya meyve yiyerek, öğle yemeklerinde ise normal devam ederek, günde 1,5 saat de spor yaparak toplam 14 kilo verdim ve 58 oldum. Valla bana çok yakışmıştı, övünmek gibi olmasın yüzüm de güzeldir, çok şahane olmuştum:) Tabi o zamanlar bekar olduğum için spora istediğim kadar vakit ayırabiliyordum, anneme akşama sadece salata yiycem diye şımarabiliyordum :) Sonuç olarak kaybedilen 14 kilo, güzelleşme ve güzel giyinme, genişleyen sosyal çevre ve en sonunda aşk...

Sevgili kocamla tanıştım, kısa süreli arkadaşlığımız hemen aşka dönüşüverdi, 8 ay içerisinde evlendim. Kendisi hafif kiloluydu ama iri yapılı olduğu için sorun olmuyordu. Tanışmamız ve evlenmemiz arasında geçen 8 aylık dönemde 4 kilo aldırdı bana sağolsun, gezmeyi ve yemeyi çok sever kendisi. Aslında başıma gelecekleri anlamalıydım:)62 kiloyla evlendim, ama gene de çok şahaneydim. Allahtan gelinlikler içinde çok güzel çıkmışım, ya bir de fotoğraflarımı her elima aldığımda böğğğ deseydim :)

Evlendik evlenmesine de, ben ne yemek yapmasını bilirim, ne temizliği. Yemek yapmayı öğrenmek için çok çabaladım, bu süre içerisinde biraz fast-food tarzı beslendik. Bir süre sonra yaptıklarım lezzetli olmaya başladı, kocam (heralde) beni şevke getirmek için yedikçe yedi, ben de heveslendim ve ona yaranmak için yaptıkça yaptım etleri, pilavları, börekleri...

Sonuçççç, evliliğimizin 7. ayında ikimiz de 10ar kilo almış bulunduk. Ben tam eski kiloma döndüm, o kadar uğraşlarım, açlık krizlerim, herşey boşa gitti, kocamda da kocaman bir göbek oldu:)Tam bu sırda ise öldürücü darbe geldi, hamileydim :)

72yle başlayan hamileliğim 90la bitti. İşin garibi ben çok kilo almayayım diye pasta böreği,tatlıyı kesmiştim, gene de çok ödem oldu ve tam 18 kilo aldım. Doğumdan sonraki ilk 20 gün içinde ise çok ilginçtir 74e düştüm. Çok mutluydum ben emzirerek daha da veririm diye düşünürken sütüm artsın diye biraz yemeklere abanınca 78e kadar çıktım.



En son durumum 76 kiloydu, şimdi kendi çapımda bir program uyguluyorum ve cumartesi günü 15. gün olacak, tartılacağum ve sonucu yazacağım. Fakat evdeki yardımcı bayanın "pantolonun düşecek neredeyse" şeklindeki yorumundan sonra doğru yolda olduğum kanaatine kapıldım :)

Gelişmelerin devamını ara sıra yazacağım...