10 Mayıs 2010 Pazartesi

Anneler Günü kabusum

Bu benim anne olarak kutladığım ikinci anneler günüydü. Çok mutlu geçeceğini düşünüyordum ama resmen herşey rezil oldu. Neden??? Tabiki sevgili kocacığım yüzünden. Ben zannediyorum ki bana kahvaltı hazırlayacak yahut akşam yemeğine götürecek. Ailece gezicez filan. Sabah zaten bi asabi kalktı. Ters ters konuşuyo, saçma sapan kaprisler yapıyo. Neyse uyma şuna dedim kendi kendime, istediği kahvaltıyı hazırladım. Bizim kızın da huysuzlanacağı tuttu, mızmızlanıyo, sağa sola tırmanmaya çalışıyo, bi de kızıma laf etti, ne b.ktan bir sabah yaşıyorum bilmemne, sonunda tepem attı, kavga ettik. Benim anneliğimi, ev kadınlığımı, yemeklerimi aklınıza gelebilecek herşeyimi eleştirdi. Yok ne anneler varmış, çocuklarını süsleyip püsleyip dışarı çıkartıyomuş, bizim kız fakir çocukları gibi geziyormuş. Anan önlük takmayıp peşinden koşturarak yemek yedirmeye çalıştığı için yeni aldığım herşey leke içinde ve bi türlü çıkmıyor dedim, vay anneme laf ediyosun. Sonra evde yemek yapmadığım için hep dışarda yemek yiyomuş. Hadi ordan külahıma anlat dedim, anca sen dışarda gez dolaş, et ye, bak dolapta semizotu var yesene taze yaptım dedim. Yok, o bişeye benzemiyodur yemek yapmayı da beceremiyosun dedi. Ev de pislik içindeymiş. EEE sen hiçbişeyin ucundan tutmazsan ben akşam 6.30dan sonra yemek mi yapayım evi mi temizleyeyim, çocuğumla mı oynayayım dedim. Ayrıca sen git köylü kızı al, o senin istediğin herşeyi yapar, ben paramla kadın tutuyorum, sana da muhtaç değilim dedim. Son olarak da beğenmiyorsan kapı orda diye höykürdüm. Vay sen beni kovuyo musun? diye bi kavga gürültü. Küstüm tabi ben, konuşmuyorum. Öğleden sonra annesine gidecektik, bunu aldı bir telaş. Önce gitmiyorum ne halin varsa gör dedim sonra da korkma annene gidicem hiçbirşey de belli etmiycem dedim. Ay nasıl barışmaya çalışıyo, sen gel ağzıma et, ondan sonra asabiyim sinirlerim bozuk beni affet. Bebeğimiz de hafif kusuyodu zaten. İkimize birden sarılıyo, bak bebeğimiz hasta uzatmayalım, hadi gidip sana hediye alalım vıdı vıdı. Bugün ne seninle konuşmak istiyorum, ne de bişey yapmak. Senden gelecek hayır Allahtan gelsin dedim, küs bir şekilde yola çıktık. Kayınvalidemde bebek iyice hastalandı, hertarafa kustu. Aha dedim kadın şimdi gene karaları bağlayacak, suratı limon satıyo bebek hasta diye. Sanki ben üzülmüyorum, tövbe yarabbim. Neyse, eve getirdim çocuk durmuyo kus allah kus, su içse kustu, en sonunda doktora götürdük akşam 5ten 10.30a kadar hastanedeydik. Bi ilaç verdiler, kusması azaldı, kendine geldi oynamaya falan başladı çok şükür. Ama su su diye inliyo. Doktor da zorlamayın midesi dinlensin dedi. Ben de gece 11 gibi çok aç çocuğum, aç uyumasın diye 120 ml mama yaptım. 1 saat sonra onu da çıkardı. Vay doktorun dediğini yapmadın... Çocuk aç ve su-mama diye ağlıyor. Annelik işte dayanamadım aç yatmasına. Ama kustuğu için bir koz daha vermiş oldum kocama.

Sonuç olarak, 29 yıllık hayatımda 1 kez olsun uçuk çıkarmayan ben, dün gece ilk uçuğumu çıkardım dudağımın kenatında. Baba kız anneler günümü mahfettiniz dedim. Allah beterinden saklasın, kocayla savaşmaya her zaman hazır ve de razıyım da bebeğime bişey olmasına dayanamıyorum.

Ha bir de İstanbul dönüşü ayı gibi olmuştum ve 73e vurmuştum ya, o zamandan beri rejimdeyim ve 3 kilo verdim, 70 oldum gene. Durmak yok yola devam :))

Hiç yorum yok: