27 Şubat 2013 Çarşamba

Herşey Güzel Olacak (Mı?)

Koca beyle barışmamız neticesinde evde büyük bir huzur havası oluştu. Aramızdaki uyumu bozmamak adına sürekli alttan alıyorum ve tabiri caizse üzerime sıçratmamaya çalışıyorum. Yani bu barışı biri bozacaksa bu ben olmayacağım:)Aynı şekilde koca bey de çok dikkatli. İkimiz de kendimizi kontrol etmeye çabalıyoruz. Bakalım noolcak...

İşyerinde mühim değişiklikler olmak üzere. Yani biri yoluma taş koymazsa terfi bekliyorum. Teklif geldi ama daha oluşum aşamasında olduğundan kesinleşmiş bişey yok. Bana gene bir yaşama şevki geldi. Ara ara yani bunalım dönemlerinde bıktım bu hayattan diye düşünmüşlüğüm çoktur. Umarım bu sefer engellenmem de iş hayatına gene aktif olarak yani zihnen zevk alarak katılırım.

Kilo olayları haftasonları hariç güzel. Listeleri bire bir tabiki yapamıyorum o nedenle kilo veremiyorum ama yarım alıp yarım vermelerle günü kurtarmaya çalışıyorum. Havalar biraz ısınır ısınmaz öğlen yürüyüşlerime başlıycam inşallah. Bi de bu aralar kilo verme anlamında değil de sağlıklı beslenmeye (işlenmemiş ya da az işlenmiş ürünler) taktım. Zaten eve saçmasapan şeyler almazsam yemiyorum da.. Ama ev halkı bu durumdan hiç memnun değil.

Kaynanatörle tam barış yapmıştık ki gene dellendi. :)Hemen anlatayım. Arkadaşlar arasında sadece bayanların katılacağı ufak bir organizasyon yapmak istedik. Kadın kadına 1 gece çocukları ve kocaları bırakıp Kıbrıs'a gidecektim. Bendeki iyiniyete bakın ki anne siz de gelin başımızı dinleriz vs diyorum. Bu arada kendi gelmeyeceğini de söylemiş bulundu. Küçük cadıyı anneme bırakırız büyüğe de babası bakar dedim. Yani kadına al çocuklara bak ben de gezeyim filan demedim. Hemen bi sıçradı büyüğü niye götürmüyosun diye. Anne dedim, niye götüreyim 1 gece kafamı dinliycem artı büyük adam gibi masrafı var. Gerek yok götürmem babası bakar dedim. Ama büyüğün bi zorluğu yokmuş da babası nası bakarmış da, bıdı bıdı. Anne götürmiycem dedim. Bana resmen sesini yükseltti, iyi bakalım anne olarak çocuklarını bırakıp gitmek içine siniyosa gidersin dedi. Bu arada tüm bu konuşmalar sırasında kendi annem de yanımızda. Anneme dönüp, di mi efendim biz gençken çocukları 2 saat bırakamıyorduk fian diyo. Annem de gerginlik olmasın diye ben bakarım siz de gidin dedi kadıncağız:) Yaw gençken kendi çocuğuna ablası bakmış bütün gün kalıp akşam yemeğini yiyip gece bile onlarda kalırdım diyen kadın bi anda 2 saat çocuğundan ayrılmamış hale döndürdü ya kendini inanamadım. Ben de götürmiycem bırakıcam çocuğu 1 gün için yanımda götürmiycem, istemiyorum dedim kestirip attım. O da bana küstü :))) Deli midir nedir ya, şeker dedik kafayı yedi sinirleri bozuk dedik ama biyere kadar. Benim anamın babamın yanında bana azar çekiyo. Yer miyim ben bu numaraları ülen.. Üstelik de ben kadına siz de gelin gezer rahatlarız diyorum, güzel güzel konuşuyoruz. Bi anda saldırdı. Bi de bana küstü ya inanamıyorum. Ben de arayıp sormuyorum. Koca bey arasana diyor, ben de arayıp azar mı yiycem kardeşim diyorum. Mecburen karşılaşmayı bekliyorum:))) Bu arada ahı mı tuttu nedir, gezi iptal oldu:)))

Benden haberler bu kadar, en bombasını en sona yazmışım di mi???

21 Şubat 2013 Perşembe

Detoks sonucu

Önceki postumda başladığımı belirttiğim detoks programını 5 gün tam anlamıyla yaptıktan sonra ufak bir operasyon geçirmem neticesinde bırakmak mecburiyetinde kaldım. Bırakıp da coşmadım ama gene dikkat etmeye devam ediyorum. 5 gün sonrasında 68 kiloya düşmüştüm bile. Bugün itibariyle ise 67,5 kiloyum. Bugün öğlen biraz kaçırdım, biraz da aburcubur oldu ama akşam az yiyerek veya yemeyerek idare ederim diye düşünüyorum. Spor bu süreç boyunca hiç olmadı, yapamadım. O nedenle kendimi çok başarılı buluyorum.


Koca beye gelince, sevgililer günü benim için çok farklı geçti. Detayları tam olarak yazamayacağım, çok özel konular olduğundan yazamayacağım yani. Ama kabaca anlatırsam; gündüz devasa bir çiçek geldi. Çok sevindim çünkü koca beyle sorunlarımın üstesinden gelmek istiyordum. Benimle konuşurken, arkadaşlarıyla konuştuğu zamanlardaki gibi kahkaha atmasını sağlamaya karar vermiştim. Adam benle konuşurken tamamen ruhsuz, öyle tanımadığın insanla konuşur gibi konuşuyordu. İlgisizliği de had safhadaydı, benim anlattıklarımı dinlemiyor, kendini anlatmıyor,ööle televizyon izliyordu. Yanımda ama değildi. İşte bu durumu aşmak istiyordum. Akşam yemeğinde üyesi olduğu bir grubun toplantısı olduğunu biliyordum o nedenle geç gelmesini kabullenmiştim ama saat 3te döndü. Üstelik beklediğimi bildiği halde... Onu beklerken kesin kararımı vermiştim, boşanacaktım. Geldiği zaman sordum, seni beklediğimi bilmiyormuydun diye. Bildiğini ama gelmediğini söyledi. Ben ağlamaya başladım ve bu durumu kabullenemeyeceğimi, onunla durumu düzeltmek istediğimi ama mümkün olmadığını anladığımı söyledim. O da beni kaybetmekten korktun di mi diye sordu. Evet, gerçekten korkmuştum. Onu önemsemediğimi, artım sevmediğimi ve gıcık kaptığımı düşünürken aslında onu kaybetmek istemediğimi farketmiştim. İşte sen bana 2 senedir bunu yaşatıyorsun, son 1 haftadır sana bilerek ilgisiz davranıyorum, hiçbir şekilde sana önem vermedim, dinlemedim, konuşmadım. Yapayanlız hissettin değil mi diye sordu. Beni anladın mı artık, ne kadar acı çekiyorum ben, acımı sen de hissettin mi dedi. Seni üzdüm ama benim için üzüldüğün için ben şu anda inanılmaz mutluyum. Bugün miladımız olsun gel en baştan başlayalım dedi. Evet onu anlamış ve ne demek istediğini hissetmiştim, bir anda ona karşı tüm gıcıklığım gitti. Kafama dank etti, evet ben bu adama yanlış yapmıştım...

Sonra sarıldık barıştık, her ikimiz de hatalarımızı tekrarlamayacağımıza söz verdik. Hikaye de kötü sonla bitmekten kurtuldu (İnşallah yani.

Anlaşamıyoruz demiştim ya, artık anlaşıyoruz. Benim için yıpratıcı bir deneyim oldu ama galiba böyle olması gerekiyormuş. Ona kızgın kalmak bile beni yoruyordu, ben de rahatladım nefretim geçtiği için.

Artık mutluyum, küçük sorunları dert etmiyorum. İlk başta belirttiğim küçük operasyon da kocamla sıkıntılarımı aşmamda yardımcı olacak umarım. Bundan da ne kadar utansam da ayrı bir postta bahsedeceğim. Belki benim gibi kocasıyla (!)sıkıntı yaşayanlar vardır da benden ibret mi desem ders mi desem bişey alır yani..

12 Şubat 2013 Salı

...

Dayanamayıp tartıdım çünkü göbeğim içine çökmüş gibi geldi, 3.günün sabahı aç karnına 68,6 çıktım. Kesin bir hata vardır diyip bidaha tartıldım ama işte aynı rakam. Demek ki bu detoks programı cidden işe yarıyor :))

Dün akşam zor bir sınavdan geçtim. Dün sabah kahvaltıdan sonra kocama akşam ne yemek istediğini sordum. O da bana, şu anda tok olduğundan cevap veremeyeceğini, ilerleyen saatlerde bildireceğini söyledi:) Sonra da söylemedi. Ben de o yüzden çocukların yemekleri dışında evdeki yardımcıya bişey yaptırmadım, kendim de yapmadım. En kötü buzluktaki ev yapımı mantıları haşlarım diye düşündüm.Akşam oldu koca bey geldi. Mantıya burun kıvırdı ve eve iki kişilik(!!!) çin yemeği söyledi. Benim yemeyeceğimi bildiği halde niye böyle yaptığını sorduğumda, 50 tl nin altına bizim tarafa sipariş getirmeyeceklerini söylediklerinden bunu sipariş etmek durumunda kaldım dedi. Sipariş gelmeden önce akşamki ıspanaklı salatamı yedim ve doydum. Ama siparişler geldikten sonra fena oldum açıkçası. Acılı ekşili çin çorbasına bayılırım. Sağolsun(!) koca bey de iki kişilik menünün iki çorbasını da bundan sipariş etmiş. Ye diye zorladı ama ben kendime hakim olup yemedim. İki kuru kayısı ve yeşilçayla kendimi kandırdım. Dün akşamı güzel atlatmış olmak moralimi de yükseltti.

Ama bu moral yüksekliği koca beyle olan 2 saatlik kavgamız neticesinde taban yaptı :( Bizim çok ciddi sorunlarımız var...

11 Şubat 2013 Pazartesi

Gazımı aldım geldim...

5 Günlük küçük bir kaçamak ve açıkbüfede deli gibi tıkınma neticesinde kendime geldim ve bugün kefirli detoks haftasına başladım. Aynı şekilde devam listelerine de uyacağım. İnşallah herşey güzel olur.

70.2 kiloyla başladım bu sefer.