15 Mayıs 2013 Çarşamba

Hayatı akışına bırakmak..

Önceki postumda özetle koca beyin kafasını odunla yarmak gibi sadistçe düşüncelerimden bahsetmiş ve ondan kurtulmak istediğimi belirtmiştim. Bekledim bekledim hala kavga gürültü yok. Hiçbişey olmamış gibi davranmalara devam. Ama bir farkla, çocuklarıyla daha ilgili, geceleri ağlayana koşuyor uyutmaya çalışıyor, yemek konusunda sorunsuz(yemeğin altını hafifçe yakmama rağmen ses çıkarmadan yedi), kavgacılıktan uzak ve tekdüze devam ediyoruz. Üstelik bu sabah kahvaltı hazırlamış. Ben de normal konuşmalara devam ediyorum. Lakin bugün kandil olduğu için kapıdan çıkarken gel kandilini kutlayım dedim. 1 yaş büyük olduğum için zorla elimi öptürdüm, berhudar ol yavrum dedim :) Aramızdaki sıcaklık bundan ibaret.

Düzenli beslenme olayı bir iyi bir kötü devam ediyor. Dün akşam üzeri 1 paket çikolata yemeseydim iyiydi:) Yedim ama napiim başka türlü telafi ederiz. Geçen 3 gün yağmur münasebetiyle yürüyüş de yapamadım. 69,5 la devam ediyorum. Yavaş yavaş hallederim nası olsa.

İşyerinde ise amirim yok, 1 hafta yurtdışında. Klasik personel zihniyeti olarak yayıldıkça yayıldım, işleri sabah halledip öğleden sonraları film vs izliyorum.

Dün akşam kızlarıyla sarılıp bana bakarak Allah mutluluğumuzu bozmasın, bizleri ayırmasın dedi. Diyemedim ki Allah bize akıl fikir vermiş, bizim huzurumuzu bozan sen ve senin bencilce hareketlerin, sen adam ol Allah'a öyle dua edelim. İçimden geçirdim ama sustum. Çocuklar da babalarına çok düşkün. Sanırım bir süre daha bu deveyi gütmeye devam etmek durumundayım...

Hiç yorum yok: