17 Kasım 2013 Pazar

Nerde kalmıştık? Yola devam...

Herşey gibi hayat da devam ediyor, o zaman napıciiiiz, önümüze bakıciiizzz.... Bugün İstanbul'a didip yarın dönücem, öğleden sonra yolcuyum. Bi büyükçe kol çantayla seyehat etmek ne güzelmiş yahu, üstelik yanıma kitap bile aldım, her zaman özendiğim bişeyi yapıcam, uçağı beklerken kitap okuycam:))) Eee göz hapsine almam gereken iki çocuk ya da sohbet etmem gereken bi koca yok nası olsa. Bukadar karmaşanın arasında bir nefes iyi gelecek. İşimin niteliği vasıtasıyla bundan sonra 2-3 haftada bir İstanbul'a gidip gelmem gerekecek gibi gözüküyor, artık daha bir özgür olucam İnşallah...

Hadi bakalım, daldan dala atlayalım:))

Kücük kız 2 yaşına geldi, İtalya'ya giderken sütten kesmiştim, alıştı çok şükür, şimdi bensiz çok daha rahat kalabiliyor ve geceleri pek uyanmıyor. Benim için daha travmatik oldu sanırım, son kez emzirdiğimde gözlerim dolu dolu oldu.. Allahın izniyle, yani hayırlısıyla bir daha çocuk düşünmüyorum, o nedenle bir daha çocuk emzirmeyeceğim gibi gözüküyor.

Küçük iki yaşına geldi dedim ama aslında çarşamba doğumgünü. İçinde bulunduğumuz şartlar nedeniyle büyük bir parti yapmak mümkün olmayacak ama çocuğumun da doğun gününü ufak da olsa kutlamak istiyorum. Eşim biraz bozulsa da ses etmedi, ben de bizim tarafı yani abimleri ve annemleri çağırıp bi pasta kesicem. Çocuğumun suçu ne yani, üzüntüden anlamıyor ama mutluluktan mum müflemekten anlıyor.

Abimin testleri son süret devam ediyor, cuma gününe kadar ne olup bittiği ve tedavi süreci kesinleşecek sanırım. O nedenle şimdilik yok sayma eğilimindeyim.

Koca bey çok yorgun çok donuk, benle ve çocuklarla hiç ilgilenmiyor, tek başıma yaşıyor gibiyim, bu dönemi de atlatırız inşallah.

Kilo mevzusunu batırdım, 69 kiloyum, napiyim öleyim miii??? Dönüşüm muhteşem olacak merak etmeyin valla bırakmadım pes etmedimm.

Hepinizi öpüyorum

14 Kasım 2013 Perşembe

Kader..

Yazmadığım süre içerisinde ne çok şey oldu anlatamam. Koca beyle Roma gezimiz süper geçti. Daha doğrusu ilk 2 günü süper geçti. Günde en az 20,000 adım atmışız, ıh demeden benimle birlikte gezdi. Roma'da ayak basmadık yer bırakmadık. Ne güzel fotoğraflar çektim sizinle paylaşmak için. Neler yazacağımı filan planladım kafamda ama kader dedik ya gene karmakarışık bir post olacak bu...

Roma'da meşhur olan ne varsa yaptım, makarnanın pizzanın ve dondurmanın dibine vurdum, tiramisuları yuttum, şarapları götürdüm. Çok aşırı yürüdüğümüz için yarım kilo alarak dönmüşüm ama olsun sorun değil diyorum. Koca bey de bir damla alkol almadı, ben içtim karşısında tadına bile bakmadı. Bi de pek iyiydi.Sonra....

Roma gezimizin 3.gününde koca beyin dayısının hastaneye kaldırıldığını ve durumunun ciddi olduğunu öğrendik. Daha sonra hastane işleri, haberleşmeler vs. benle olduğu sürenin yarısında telefonla konuştu. Diğer yarısında da boş gözlerle gezdi dolaştı. Dayısını çok sevdiği için gerçekten üzüldü ve zevk alamadı artık. Ben her zamanki bencilliğimle, buradan beri ne yapabiliriz ilk defa geldik bari hakkını verelim mantığıyla hareket ettim ve gezip dolaşmaya devam ettim. Sonuçta kan bağım yok, severdim iyi adamdı ama o kadar, gönül bağım yoktu anlayacağınız, üzüldüm üzülmesine ancak bu benim moralimi aşırı bozmadı.

Döndük, dayımız hastanede olduğundan eşim hep hastane işleriyle uğraştı, annesini teskin etti filan derken ben yanlız 3 gün geçirdim. doğru düzgün uğramaz oldu ama haklı sebepleri olduğu için ses etmedim. Bunların ailesi de sürekli hasta oluyor filan diye salak salak düşünürken Allahın sopası beynime zonk diye vurdu. Abimin kanser olduğunu öğrendim. ŞOOKKK... İşyerindeydim ve öğrenince kapımı kapatım çocuk gibi bağıra çağıra 5 dakika ağladım. Millet merak etti ama bişey demedim, hastanedeki dayımız kötü olmuş filan diye geveledim ama yandım, yangın yeri gibiyim. Hemen eşime söyledim doktor ayarlandı testler filan yapılıp hastalığın seyri öğrenildikten sonra tedavi yapılacak,. Annemize babamıza söylemiycez, abim iştemiyor çünkü üzülüp moralimizi bozabilirler. Ben ilk şokta ağladım ama şimdi gene toparladım hiçbişey yokmuş gibi aşırı soğukkanlı kimliğime büründüm. Dışarıdan ne gamsız dedikleri cinstenim. Ama hiçkimseyle paylaşamayacağım bir yük altına girdim. Ertesi gün de dayımız vefaat etti. Çok pis bir uğursuzluk var üzerimizde ama gene de Allaha isyan yok, beterin beteri vardır derler ya çok doğru. Şimdi abim sigara içmez, içki içmez, kavgacı-sinirli biri değil, eşiyle çocuklarıyla mutlu, benim gibi ne bulursa götürmez, yemesine içmesine dikkat eder, kansorejen maddeler var diye kola, hazır yiyecekler almaz aldırmaz, niye oldu bu yahu??? Ben kendim olsam bi açıklaması var ama böyle bir adam, nası yani...

Şimdi bulut gibi dolaşıyorum, uzaktan bakınca bembeyaz pamuk gibi gözüküyorum ama yaklaşıp içine girdikçe yoğun sisten başka bişey değilim.