31 Aralık 2013 Salı

Yeni Yıl Yeni Başlangıçlar

Son gün yazmıycam zannettiniz di miii ?:))

Madem bizi bir araya getiren asıl mesele kilo, o zaman kilomdan bahsederek yazıma başlıyım. 67,5 kilo olduuum. Sakın ha üzüntüden kendiliğinden gidiyo filan zannetmeyin, aksine yememek için direniyorum. Aslında 66,5 da görmüştüm ama döndük dolaştık 67,5 ta kaldık. Koca beyin evde olmayışı bu açıdan iyi oldu. Kafama göre takılıyorum, canım isterse yemek yiyorum istemezse dayanabilecek gücüm varsa salata filan geçiştiriyorum. Benim açımdan normal bir sonuç, ileri geri yani. Nalet 65i hala göremedim. Ama kavuşacağız eninde sonunda. Gene yürüyüşlerime başlarım havalar az ısınsın da...

Koca beyle hala ayrıyız. Çok barışma girişimi oldu ama yemem ben bu numaraları. En son geçen hafta gece 3 te içip içip kapıya da dayandı, çok pişmanım diye ağlıyo filan. Üzüldüm haline ama gene kapıdışarı ettim. Ertesi gün de konuştuk. İstediklerim böyle böyle, bunlar olduktan sonra senle barışırım, senin istediklerin için sen iyi olduktan sonra çaba gösteririrm, ha eğer senin istediğin gibi olamazsam o zaman da benim ayıbım olur dedim. E ne zaman eve döncem diyo hala... :) Valla dediklerimi ne zaman yaparsan o zaman diye tekrarladım. Yapamaz büyük ihtimalle de ya yaparsa diye tırsıyorum. Ayrılmaya o kadar hazırladım ki kendimi.

Akşama annemle babamı yemeğe çağırdım. Koca bey ben de gelebilirmiyim diye sordu, gel dedim. Bakalım noolcak. Yılbaşı gecesi aile faciası yaşandı diye 3.sayfa haberlerinde bişey görürseniz bilin ki o benim:)) Yeni bir sorun daha yarattı, büyük cadıya tv almış, küçüğe de uzaktan kumandalı köpek. Şimdi 5 yaşındaki bebeye sarı küçük bir tv alınır mı? Odasına koycakmış sadece DVD bağlıycakmış. Bana sormadan ne diye alıyosun dedim ama sallamadı zannımca. Küçüğün hediyesi için de kavga çıkacak senin benim diye. Bir de ben hiçkimseye hiçbişey almadım :)) Çıtayı yükseltiyo boş yere. Neyse, sinirlenmek yok...

Yeni bloğumuzun heyecanı beni de sardı. Terazicim gmail adresi istemişsin lakin adım soyadımdan oluşan ve beni kabak gibi ortaya çıkaran bir mail adresim olduğundan yeni mailimi alıp en kısa sürede göndereceğim. 

Herkesin yeni yılını en içten dileklerimle kutlar, hepimizin daha güzel bir sene yaşamasını dilerim.

Öpüyorum sizi...

19 Aralık 2013 Perşembe

Dertliyim

Oldukça uzun bir süredir yazmadım, yazamadım bloğuma çünkü çok canım sıkkın. Olmaması gereken şeyler yaşadım, çok hırpalandım ve hayatımı değiştirmeye karar verdim. Buraya yazacak gücü kendimde bulamadım ama hepinizi takip ediyorum arkadaşlarım.

Gelelim olayların başlangıcına... Benim koca beyin alkol problemi olduğunu daha önce yazmıştım, çok şiddetli kavga ettiğimizi, sonunda affettiğimi ama bunun son olduğunu da belirttiğimi söylemiştim. Beni yeterince ciddiye almamış olacak ki, ya da alkol sevdası tüm mantığını yerle bir etmiş olmalı ki söylediklerimi dinlemedi. 1,5 ay sonra ufak ufak alkol almaya başlayıp tabiki ölçüyü bilemeyip gene sapıttı iki hafta önce. Olay gecesi arkadaşlarıyla yemeğe gideceğini söyledi, ben de tabiki bişey demedim. Saat 9 gibi küçük cadı kafa üzeri yataktan düşüp gözü yumruk yemiş gibi morarınca hemen aradım eve geldi arkadaşıyla. Hafif alkol almıştı ama iyiydi. Kontrol etti filan, bişeyi yok gibi gözüküyor dedi(doktor gibi adam mübarek) tekrar çıkmaya kalkıştı. Ben de çıkma bak, cocuğa bişey olabilir tetikte olalım bu akşam dedim, dinlemedi bişey olursa ararsın dedi. Ben gece 1 gibi gelirim dedi bastı gitti. Tabi ağzına alkol değmiş ya, illa dibine vuracak akılsız. Ben sinirden kendimi yedim bitirdim, gece 1 de aradım açtı, megerse kumara gitmiş beyimiz, fırçayı yedi ama umrunda değil kafa güzel, 2de eve teşrif etti. Utanma da yok, dan dan zili çalıyo, çoluk çokuk uyanır derdi yok. Tabi tartışmaya başladık, evin rızkını dışarda yiyosun erkekliğe sıgar mı diyince çıldırdı. Küfürler hakaretler, inanamazsınız. Ama nasıl sarhoş. Kolumu sıktı (morarmış zaten) zorla oturttu seni öldürücem filan diye tehdit etti, bana aileme küfürler sonsuz zaten. Yanan sigarasını üzerime fırlattı, telefonunu fırlattı. Gözlerinde gördüm, beni dövmemek için zor tutuyodu kendini. Zaten bi tane koysa ölürüm ayı gibi adam. Gecenin ücünde ailesini aradım geldiler. Haa bi yandan da seni boşuycam diye bağırıyo bana. Ailesi tüm rezilliğine şahit oldu Allahtan. Kaynanaya da gördünüz işte, benim bu adamdan kurtulmama yardım edin dedim, acındırdım kendimi:)) Tam ertesi gün de istanbul seyehatim var, cıktım gittim evden. Ertesi akşam döndüğümde evi terketmişti. Çok sevindim aynı yerde duramazdım zaten. Şu an ayrıyız, 2 haftadır evleri ayırdık...

Lakin işler umduğum gibi gitmedi, ben hemen boşanırız zaten bu adam da benden kurtulmak istiyo diye düşünürken 3-4 gün sonra çark etti. Barışmak istiyo ama ben kabul etmiyorum. Benden süre istedi 3 ay, alışmam lazım bendeki değişikliği göreceksin fiziksel ve zihinsel olarak filan diyo. Ama ben yer miyim bu numaraları, hoş daha önce cok yedim çok inandım değişeceğine ama olmadı. Bu sefer çizgiyi aştı...

Ben onun istediği gibi bir eş olamadım, o hiç olamadı. Gezmeyi yemeyi içmeyi seven adamdan koca olmuyormuş arkadaşlar. Bizim hayat tarzımız, hayattan beklentilerimiz, bizi mutlu eden şeyler farklı. Biz daha mutlu olamayız, katlanamıycam artık. Abimden sonra farkettim, hayat cok kısa ve insan mutlu yaşamalı. Şimdi pişman olmuş ne fayda, araya girmeye çalışıyorlar aramızı düzeltmek istiyor onun tarafı akrabalar arkadaşları filan ama benim taraftan bir allahın kulu barış demedi:))) Annem, babam  bile düşünün yani. Ben hep yanlızdım, yanlız yaşıyodum yanlız çocuklara bakıyodum, yanlızdım.... Hayatımda bişey değişmedi.

Kendimi iyi hissediyorum, sırtımdan bir yük kalktı ve asla pişman değilim ama tabiki çocuklarım için üzülüyorum. Gerçi onlar için de iyi olacak, hiç ilgilenmiyordu, şimdi en azından gelip kaliteli zaman geçiriyorlar, gezdiriyor filan. Bundan sonra önüme bakacağım. Tek korkum milletin beni boşanma sevdalısı kadın zannetmesi. Çünkü şimdi koca bey süt dökmüş kedi oldu, içmiyor gezmiyor kibarcık davranıyor filan. Alkolü tamamen bıraktım, istersen tedavi de olurum diyor ama beni kırdı bir defa.

Kendisine de dedim, kendinde bu cesareti nerden buldun, hem beni aşağılayacaksın, küfür edeceksin, tartaklayacaksın ve sonra da mutlu mesut yaşamayı umacaksın öyle mi?? Seni terketmeyeceğimi nasıl düşündün, nasıl kendine güvendin bu kadar, nerden çıkardın sana katlanacağımı??? Pişmanım diyo başka bişey demiyo zaten.

EEE ne demiş atalarımız, son pişmalık fayda etmez....